30 Ocak 2014 Perşembe

Let's eat

 Tanıtım videolarını ve konusunu okuduktan sonra izlemeye karar verdiğim bu diziye blogumunda neden yer vermem gerektiğini nasıl anlatsam bilemedim. Başroldeki kadın karakterin bazı davranışlarında ve konuşmalarında kendimi buldum diyebilirim;obur mu obur diğer insanlara karşı temkinli ve dikkatli yaklaşan kendi halinde biri..Tabi birde dizide Kore yemeklerinin az çok tanıtımı yapılıyor o anlarda izlemeye değer hatta onlar için izliyorum diyebilirim..
  Aldığım pazarlama ve işletme derslerinde,okuduğum kitap ve makalelerde pazarlama gücünün nasıl birşey olduğunu az çok biliyorum ama bu dizideki pazarlama gücüne şapka çıkartılır vallahi..Kore yemeklerinin az çok ne olduğunu,kesinlikle ve kesinlikle damak tadıma uygun olmadığını biliyorum (börtü böcekler falan..) ama dizide öyle bir işlemişler ki tok da olsam açta olsam hep karnım acıkıyor ve ağzımın suyu akıyor.Anne kızına kızım şu salyangozdan da ye kafan çalışsın diyor benim ağzımın suyu akıyor bu nasıl bir pazarlamadır bu nasıl iştir anlayamadım...

Yaşamak güzel şey doğrusu..

''Yaşamak güzel şey doğrusu
  Üstelik hava da güzelse
  Hele gücün kuvvetin yerindeyse
  Elin ekmek tutmuşsa bir de
  Hele tertemizse gönlün
  Hele kar gibiyse alnın
  Yani kendinden korkmuyorsan
  Kimseden korkmuyorsan dünyada
  Dostuna güveniyorsan
  İyi günler bekliyorsan hele
  İyi günlere inanıyorsan
  Üstelik hava da güzelse
  Yaşamak güzel şey
  Çok güzel şey doğrusu''

    Orta okul yıllarımda Türkçe dersinde öğretmenimiz bir arkadaşımızdan kitabımızdaki 
bu şiiri okumasını istemişti ve böylece Melih Cevdet Anday'ın bu güzel dizeleriyle 
tanışmış oldum.Masamın üzerine başımı dayadığımı ve şiiri  gerçekten o an hissederek 
yaşadığımı   hatırlıyorum...